çok azdım

listen to the pronunciation of çok azdım
Türkisch - Englisch

Definition von çok azdım im Türkisch Englisch wörterbuch

çok az
too little

Poor is not the one who has too little, but the one who wants too much. - Fakir, çok az şeye sahip olan değildir fakat çok isteyendir.

We think too much and feel too little. - Çok fazla düşünüyoruz ve çok az hissediyoruz.

çok az
slightly

Tom sounded slightly jealous. - Tom çok az kıskanç görünüyordu.

You may be right, but we have a slightly different opinion. - Haklı olabilirsin, ama bizim çok az farklı bir görüşümüz var.

çok az
barely

We've been waiting for an hour and the line has barely moved. - Bir saattir bekliyoruz ve sıra çok az ilerledi.

Tom could barely speak French. - Tom çok az Fransızca konuşabildi.

çok az
shabby
çok az
merely
çok az
hard line
çok az
too few

Too bad! Too few rich people donate to the orphanage. - Çok kötü! Çok az sayıda zengin insan yetimhaneye bağış yapıyor.

Malnutrition occurs when a person's diet contains too few or too many nutrients. - Kötü beslenme bir kişinin diyetinde çok az ya da çok besin içerdiği zaman oluşur.

çok az
minikin
çok az
the ghost of a
çok az
a drop in the ocean
çok az
bitty
çok az
very few

There are very few Native Americans in Managua. - Managua'da çok az Amerikan yerlisi vardır.

Tom has lots of acquaintances but very few friends. - Tom'un bir sürü tanıdığı olduğu hâlde çok az arkadaşı var.

çok az
very little

She wrote the book with very little effort. - Çok az bir gayretle kitabı yazdı.

The Americans had very little gunpowder. - Amerikalıların çok az barutu vardı.

çok az
scanty
çok az
minute
çok az
{s} beggarly
çok az
{s} niggardly
çok az
spot of
Türkisch - Türkisch

Definition von çok azdım im Türkisch Türkisch wörterbuch

Çok az
bir damla
Çok az
kıl payı
Çok az
apaz
Çok az
tadımlık
Çok az
kırk para
Çok az
bir karış