(kleinerer) wald

listen to the pronunciation of (kleinerer) wald
Englisch - Türkisch

Definition von (kleinerer) wald im Englisch Türkisch wörterbuch

wood
{s} ahşap

O ahşaptan mı yoksa metalden mi yapılmıştır? - Is it made of wood or metal?

Bu masa ahşaptan yapılmıştır. - This table is made of wood.

wood
odun

Tom odunla yanan aşçı sobası için odun yardı. - Tom chopped wood for his woodburning cook stove.

Tom yakmak için odun yardı. - Tom chopped wood for the fire.

wood
tahta

Bu tahta bir masadır. - This is a wooden table.

Bu masa tahtadan yapılmıştır. - This table is made of wood.

wood
{i} fıçı
wood
ağaç

Parkın her yanı ağaçlık. - The park is well wooded.

Kağıt ağaçtan yapılır. - Paper is made from wood.

wood
{s} tahtadan yapılmış

Bu tabure, deri ve tahtadan yapılmıştır. - This stool is made up of leather and wood.

Bu masa tahtadan yapılmıştır. - This table is made of wood.

wood
küçük orman
wood
koru

Koru yakıldı, alevler yükseldi, ve kısa sürede bayan Askew ve arkadaş şehitleriyle ilgili geriye kalan bütün şey dökülen bir küller yığınıydı. - The wood was kindled, the flames arose, and a mouldering heap of ashes was soon all that remained of Mrs Askew and her fellow martyrs.

wood
odun tedarik etmek
wood
mangal kömürü
wood
{i} orman; koru
wood
{i} kereste

Tom yosunlu, çürümüş keresteleri temizledi. - Tom cleared away the mossy, rotten wood.

O, bir kitaplık yapabilmesi için biraz kereste satın alıyor. - He is buying some wood so that he can make a bookcase.

wood
ağaçlandırmak
wood
(İnşaat) tahta, takoz
wood
{i} ağaçlık

Parkın her yanı ağaçlık. - The park is well wooded.

wood
metil ispirtosu
wood
{i} ağaç; tahta: That table's made of wood. O masa ağaçtan yapılmış. The staircase is made of wood. Merdivenler
wood
woods i
Deutsch - Englisch
woods
wood