İyi günler, nasılsın?
- Good day, how are you?
Ve onu üç günde tekrar kaldıracağım.
- And I will raise it again in three days.
Tüm gün şiddetli yağmur yağdı, bu zaman zarfında evde kaldım.
- It rained heavily all day, during which time I stayed indoors.
O şarkıyı duyduğum her zaman,lise günlerimi düşünürüm.
- Every time I hear that song, I think of my high school days.
Tom ve Mary gece ve gündüz kadar farklı.
- Tom and Mary are as different as night and day.
O, gece gündüz çalışır.
- He studies day and night.
Çağının en iyi yazarı olarak görülüyordu.
- He was regarded as the greatest writer of the day.
Bu çağda elektriksiz bir hayat düşünülemez.
- In this day and age, life without electricity is unimaginable.
Tom yetmişinci doğum gününden sadece bir gün sonra öldü.
- Tom died just one day after his seventieth birthday.
Keşif, 1896 yılında sıcak bir Ağustos gününde gerçekleşti.
- The discovery took place on a warm August day in 1896.
Gidip çocuğumu kreşten alacağım.
- I will go and pick up my child from daycare.
Tom'u kreşte indirdim.
- I dropped Tom off at daycare.
... Year's Day of this year. ...
... it would be, like -- you know, first day of school, and they're like, "So what do you ...