Mary played the tin whistle when she was young. - Mary küçükken oyuncak düdük çalardı.
Mary played the tin whistle when she was young.
Mary küçükken oyuncak düdük çalardı.
Tom pulled out a whistle and blew it. - Tom bir düdük çıkardı ve onu üfledi.
Tom pulled out a whistle and blew it.
Tom bir düdük çıkardı ve onu üfledi.