I think he is Mr Brown.
- Onun Bay Brown olduğunu düşünüyorum.
Prime numbers are like life; they are completely logical, but impossible to find the rules for, even if you spend all your time thinking about it.
- Asal sayılar hayata benzer, onlar tamamen mantıksaldır fakat, eğer tüm zamanınızı onun hakkında düşünmek için harcarsanız kurallarının bulunması imkânsızdır.
What do you think of the original plan?
- Orijinal plan hakkında ne düşünüyorsun?
What do you think of modern art?
- Modern sanat hakkında ne düşünüyorsunuz?
Because of the bad weather, any thought of sight-seeing in the city was abandoned.
- Kötü hava nedeniyle, şehir gezisi düşünceleri terk edildi.
She is very thoughtful and patient.
- O çok düşünceli ve sabırlı.
We all pondered over what had taken place.
- Hepimiz ne olduğunu düşünüp taşındık.
Let's ponder that for a moment.
- Onu bir an için düşünelim.
Tom was probably pondering something.
- Tom galiba bir şeyler düşünüp duruyordu.
The confused mind is the mind that, thinking something over, congeals in one place.
- Karışık akıl, bir şeyi aşırı düşünen, bir yerde pıhtılaşan akıldır.
When you are constantly told no smoking, no smoking like that, you start thinking, maybe smoking really is a threat to public morals or something.
- Sana sık sık sigara içme,o şekilde sigara içme deniliyorsa, düşünmeye başla, belki sigara içmek toplum ahlakına ya da bir şeye yönelik tehdittir.
The doctor contemplated the difficult operation.
- Doktor zor operasyonu düşünüp taşındı.
He contemplated their plan.
- O onların planı üzerinde düşündü.
He meditated for two days before giving his answer.
- Cevabını vermeden önce iki gün boyunca düşündü.
I often meditate on the meaning of life.
- Ben sık sık yaşamın anlamı üzerinde düşünürüm.
Do you think that was deliberate?
- Onun kasıtlı olduğunu düşünüyor musun?
The jury deliberated for three days.
- Jüri üç gün boyunca düşündü.
With Renaissance, scholastic ideas gave place to positive ideas.
- Rönesans ile skolastik düşünce yerini pozitif düşünceye bırakmıştır.
We all consider your idea to be impractical.
- Hepimiz senin fikrinin kullanışsız olduğunu düşünüyoruz.
His suggestion is worth considering.
- Onun önerisi düşünmeye değer.
She's considering changing her life.
- Hayatını değiştirmeyi düşünüyor.
Have you ever considered majoring in economics at college?
- Üniversitede iktisat bölümünde uzmanlaşmayı hiç düşündünüz mü?
It is considered impossible to travel back to the past.
- Zamanda geçmişe seyahat etmenin imkansız olduğu düşünülüyor.