The doctor thinks carefully before deciding what medicine to give.
- Doktor, hangi ilacı vereceğine karar vermeden önce dikkatlice düşünür.
I think he is a doctor.
- Onun bir doktor olduğunu düşünüyorum.
What do you think of the original plan?
- Orijinal plan hakkında ne düşünüyorsun?
Every time I hear that song, I think of my high school days.
- O şarkıyı duyduğum her zaman,lise günlerimi düşünürüm.
Words express thoughts.
- Kelimeler düşünceleri ifade eder.
This is different from what I thought.
- Bu düşündüğümden farklı.
Tom pondered his next move.
- Tom onun sonraki hamlesini düşünüp taşındı.
Let's ponder that for a moment.
- Onu bir an için düşünelim.
Tom was probably pondering something.
- Tom galiba bir şeyler düşünüp duruyordu.
I can not hear that song without thinking of my high school days.
- Lise günlerimi düşünmeden o şarkıyı dinleyemem.
The confused mind is the mind that, thinking something over, congeals in one place.
- Karışık akıl, bir şeyi aşırı düşünen, bir yerde pıhtılaşan akıldır.
He contemplated taking a trip to Paris.
- Paris'e bir gezi yapmayı düşündü.
He contemplated their plan.
- O onların planı üzerinde düşündü.
I'm trying to meditate.
- Düşünmeye çalışıyorum.
Do you meditate, Tom?
- Üzerinde düşünür müsün?
The jury deliberated for three days.
- Jüri üç gün boyunca düşündü.
Do you think that was deliberate?
- Onun kasıtlı olduğunu düşünüyor musun?
Tom thought it would be a good idea to see a doctor.
- Tom bir doktor görmenin iyi bir fikir olacağını düşündü.
We all consider your idea to be impractical.
- Hepimiz senin fikrinin kullanışsız olduğunu düşünüyoruz.
It is worthwhile considering what it is that makes people happy.
- İnsanları mutlu eden şeyin ne olduğunu düşünmeye değer.
His suggestion is worth considering.
- Onun önerisi düşünmeye değer.
Tom considered his options.
- Tom seçeneklerini düşündü.
Have you ever considered majoring in economics at college?
- Üniversitede iktisat bölümünde uzmanlaşmayı hiç düşündünüz mü?