Tatoeba, yalnızca imajını kötülemek ve faaliyetini aşağılamak isteyenleri işbirlikçi olarak kabul etmemeli.
 - Tatoeba should not admit as collaborators those who only wish to denigrate its image and demean its activity.
O, zamanında varmak için koştu.
 - He ran, so as to arrive on time.
İşitebilmek için önde oturdu.
 - He sat in the front so as to be able to hear.