comparative form of old: more old. elder, senior

listen to the pronunciation of comparative form of old: more old. elder, senior
İngilizce - Türkçe

comparative form of old: more old. elder, senior teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

older
{f} daha eski

Arabamız sizinkinden üç yıl daha eski. - Our car is three years older than yours.

Hangi kitap daha eskidir, bu mu yoksa şu mu? - Which book is older, this one or that one?

older
(Bilgisayar) daha eskiler

Daha modern binalar daha eskilerden daha güvenlidir. - More modern buildings are safer than older ones.

older
{s} büyük

O benim erkek kardeşimden daha büyük görünüyor. - He looks older than my brother.

Bakım onun görünüşünü on yaş büyük yaptı. - Care has made her look ten years older.

older
eski

Hangi kitap daha eskidir, bu mu yoksa şu mu? - Which book is older, this one or that one?

Eski halılar yeni halılardan daha değerlidir. - Older carpets are more valuable than newer carpets.

older
{s} daha yaşlı

O genç görünüyor, ama o aslında senden daha yaşlıdır. - She looks young, but she's actually older than you are.

O,şimdi daha yaşlı ve daha akıllıdır. - She is older and wiser now.

İngilizce - İngilizce
older

My older brother and I are Catholic twins. He’s older by eleven months, not quite a year older than me.

comparative form of old: more old. elder, senior