O Rusça da konuşabilir.
- He can also speak Russian.
O, Rusça da konuşabilir.
- He can speak Russian, too.
Bugün Ruslar geliyor! Ruslar geliyor! adında bir filmin olduğunu keşfettim.
- Today I discovered that there's a movie called The Russians are coming! The Russians are coming!
Tom'un Rusça öğrenmeye çalışmakla ilgilendiğinden bile şüpheliyim.
- I doubt that Tom is even interested in trying to learn Russian.
Bazı Amerikalılar Komünist Partisi'ne katıldı.
- Some Americans joined the Communist Party.
Yoksullara yemek verdiğimde bana aziz diyorlar. Yoksulların neden yemeği yok diye sorduğumda ise bana komünist diyorlar.
- When I give food to the poor, they call me a saint. When I ask why the poor have no food, they call me a communist.