İngilizce - Türkçe
climber one who strives for acceptance in fashionable society teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı
- social
- sokulgan
- social
- toplumsal
Toplumsal huzursuzluğu yok etmek önemlidir.
-It is important to eliminate the social unrest.
Lyusya toplumsal-gerçekçi romanları çok sever. Onlar çok iyimser.
-Lyusya adores social-realistic novels. They're very optimistic.
- social
- cemiyete ait
- social
- social insurance sosyal sigorta
- social
- sohbetli toplantı
- social
- kütle halinde büyüyen veya yaşayan
- social
- {s} toplu halde yaşayan
- social
- sohbet meclisi
- social
- arkadaş canlısı
Kediler arkadaş canlısı hayvanlardır.
-Cats are social animals.
- social
- toplum içinde yaşayan
- social
- toplantı
- social
- girgin
- social
- toplumcul
- social
- {i} kilise üyelerinin resmi olmayan toplantısı
- social
- (Tıp) Kümeler halide büyüyen veya yetişen, toplu halde yaşayan
- social
- (Tıp) Toplumsal, sosyal
- social
- (sıfat) sosyal, toplumsal, toplu halde yaşayan, toplumcul
İlgili Terimler
İngilizce - İngilizce
climber one who strives for acceptance in fashionable society teriminin İngilizce İngilizce sözlükte anlamı
- social
- One who strives
- striver
İlgili Terimler
climber one who strives for acceptance in fashionable society
Heceleme
climb·er one who strives for ac·cept·ance in fash·ion·a·ble so·ci·e·tyTürkçe nasıl söylenir
klaymır hwʌn hu strayvz fôr äkseptıns în fäşnıbıl sısayıtiTelaffuz
/ˈklīmər ˈhwən ˈho͞o ˈstrīvz ˈfôr akˈseptəns ən ˈfasʜnəbəl səˈsīətē/ /ˈklaɪmɜr ˈhwʌn ˈhuː ˈstraɪvz ˈfɔːr ækˈsɛptəns ɪn ˈfæʃnəbəl səˈsaɪətiː/
Resimler
Favoriler