Tom bilirkişi olarak işe alındı.
 - Tom was hired as an expert witness.
Bir bilirkişi bir şey hakkında her şeyi bilen başka bir şey hakkında hiçbir şey bilmeyen bir uzmandır.
 - An expert is a specialist who knows everything about something and nothing about anything else.
O bir uzman daktilocu.
 - She is an expert typist.
Diyetisyenler yemek branşında uzmandırlar.
 - Dieticians are experts in the food industry.
Soygun ustalıkla planlandı.
 - The heist was expertly planned.