causing distress or worry; upsetting or unsettling

İngilizce - Türkçe

causing distress or worry; upsetting or unsettling teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

İlgili Terimler

disturbing

karıştırıcı

disturbing

rahatsızlık veren

disturbing

{f} rahatsız et

Sizi rahatsız etmediğimi umuyorum. - I hope I'm not disturbing you.

Seni rahatsız ettiğim için üzgünüm. - I'm sorry for disturbing you.

disturbing

{s} rahatsız edici

Bu çok rahatsız edici. - This is very disturbing.

Bu çok rahatsız edici. - This is is deeply disturbing.

disturbing

{f} rahatsız et: prep.rahatsız ederek

disturbing

{s} huzur bozucu

Ben onu huzur bozucu buldum. - I found it disturbing.

disturbing

{i} raha

Seni rahatsız ettiğim için üzgünüm. - I'm sorry for disturbing you.

Başkalarını rahatsız ettiklerini öğrendiklerinde yüksek sesle konuşuyorlardı.. - They are talking loudly when they know they are disturbing others.

disturbing

{s} karışıklık çıkaran

disturbing

rahatsız etme

Sizi rahatsız etmediğimi umuyorum. - I hope I'm not disturbing you.

Ne olursa olsun seni rahatsız etmeye niyetim yok. - I have no intention whatever of disturbing you.

İngilizce - İngilizce

causing distress or worry; upsetting or unsettling teriminin İngilizce İngilizce sözlükte anlamı

disturbing

Heceleme

caus·ing dis·tress or worry; up·set·ting or unsettling