canavar

listen to the pronunciation of canavar
Türkçe - İngilizce
monster

It's true that he saw a monster. - Onun bir canavar gördüğü doğrudur.

There's a monster under my bed. - Yatağımın altında bir canavar var.

beast

You really have to control your jealousy. It's like a beast inside of you. - Gerçekten kıskançlığını kontrol etmek zorundasın. O senin içindeki bir canavar gibidir.

They say that music soothes the savage beast, but for me personally, it neither relaxes me nor calms me. - Onlar müziğin vahşi canavarı sakinleştirdiğini söylüyorlar ama benim için şahsen, o beni ne rahatlatıyor ne de sakinleştiriyor.

monkey
brute
super
evil
cruel
imp
rambunctious, tough, or uncontrollable person
dangerous wild animal
monster, mythical beast, dragon
bully, brutal person
monster; imp, monkey; cruel, evil; super
ogre

If you go into the forest, watch out for the ogres who eat children! - Eğer ormana giderseniz, çocukları yiyen canavarlara dikkat edin!

chimera
impudent, naughty child
monstrosity
the beast

Don't provoke the beast. - Canavarı tahrik etmeyin.

Sami was in the belly of the beast. - Sami canavarın karnındaydı.

juggernaut
canavar gibi
monstrous
canavar ruhlu
savage
canavar kesilmek
become brutal
canavar düdüğü
siren, alarm whistle
canavar gibi
1. fierce; enormous. 2. like mad, very hard; excessively
canavar gibi
very good
canavar kesilmek
to become brutal
canavar otu
(Tabiat Doğa) (bitki, Fam: canavarotugiller,orobanhiye) purple broomerape, yarrow broomerape
canavar pres
monster press
canavar ruhlu
brutal, murderous, inhuman
canavar ruhlu kimse
fiend
canavar tipli kimse
gargoyle
canavar şeklinde heykelcikler
(Sanat) gargoyles
ateş püskürten canavar
chimera
Yarı insan yarı boğa canavar
Minotaur
ayaklı canavar
a child just beginning to walk (who pulls things down), little terror, little monster (said affectionately)
içimizdeki canavar
the beast in us
yarı kadın yarı kuş canavar
Harpy
Türkçe - Türkçe
(Osmanlı Dönemi) f. Can alıcı, kahredici
Acımasız, kötü ruhlu, zalim (kimse)
Masallarda sözü geçen yabani, yırtıcı hayvan: "Sen bir ahu gibi dağdan dağa kaçsan da yine / Seni aşkım canavarlar gibi takip edecek."- F. N. Çamlıbel
(Osmanlı Dönemi) Vahşi, yırtıcı hayvan. Kurt
Köpek balığı: "Balıklara canavar hücum etmesin diye göz kulak olurmuş."- S. F. Abasıyanık
Kurt, domuz gibi cana kıyan yaban hayvanı
Haşarı, yaramaz çocuk
Faruk Nafiz çamlıbel'in manzum bir oyunu
Köpek balığı
Masallarda sözü geçen yabanî, yırtıcı hayvan
Köpek bağı
Saldırgan balık
azdeha
(Osmanlı Dönemi) EBU HALİD
canavar düdüğü
Taşıtlarda bulunan, tiz ses çıkaran alet
canavar düdüğü
Acı acı ses çıkaran ve uzaklara kadar tehlike işareti vermek için kullanılan düdük
canavar otu
Canavar otugiller familyasının örnek türlerinden olan ve kenevirle tütün köklerinin asalaklarından biri sayılan çiçekli bitki (Orobanche ramosa)
canavar otugiller
Bitişik taç yapraklı iki çeneklilerden, tarım bitkilerine zarar veren asalak bir bitki familyası
Canavarlar
(Osmanlı Dönemi) BAHAYİM
canavar