bunalma

listen to the pronunciation of bunalma
Türkçe - İngilizce
Türkçe - Türkçe
Bunalmak işi
Bunalmak
boğulmak
bunalmak
Çok sıkılmak, çok tedirgin olmak
bunalmak
Soluk alması güçleşmek: "Hoca bu son sözleri söylerken havasızlıktan bunalıyor gibi başını tavana kaldırıyor."- R. N. Güntekin. Çok sıkılmak, çok tedirgin olmak: "Geçenlerde yeni çıkan uzunca bir şiirini okuyuncaya kadar bunaldım."- N. Cumalı
bunalmak
Soluk alması güçleşmek
bunalma