Those shadows appeared in a way like giant dinosaurs, with a long neck and a very big jaw without teeth.
 - Bir bakıma uzun boyunlu ve dişsiz çok büyük çenesi olan dev dinozorlar gibi şu görüntüler ortaya çıktı.
When he shouted, the veins in his neck stood out clearly.
 - O bağırdığında onun boyun damarları açıkça görünüyordu.
It is very cold here all the year round.
 - Burası tüm sene boyunca soğuk olur.
The weather is cold all year here.
 - Burada tüm sene boyunca hava soğuktur.
As Jesus passed along the Sea of Galilee, he saw Simon and his brother Andrew casting a net into the lake.
 - İsa, Galilee Denizi boyunca geçerken, Simon ve kardeşi Andrew'in göle bir ağ attıklarını gördü.
Both of the passengers in the back seat had neck injuries.
 - Arka koltuktaki yolcularının her ikisinin de boyun yaralanması vardı.
All mammals have seven cervical vertebrae.
 - Bütün memelilerin yedi tane boyun omuru vardır.
Mary suffers from a herniated cervical disc.
 - Mary Boyun fıtığından muzdarip.