He lives somewhere around the park.
- O, parkın civarında bir yerde yaşıyor.
I remember seeing you all somewhere.
- Hepinizi bir yerde gördüğümü hatırlıyorum.
Tom says he thinks he could live anywhere.
- Tom herhangi bir yerde yaşayabileceğini sandığını söylüyor.
Is there a telephone anywhere?
- Herhangi bir yerde bir telefon var mı?
Is there a telephone anywhere?
- Herhangi bir yerde bir telefon var mı?
Are you going anywhere?
- Bir yere gidiyor musun?
I remember seeing you all somewhere.
- Hepinizi bir yerde gördüğümü hatırlıyorum.
I saw her somewhere two years ago.
- Onu ben iki yıl önce bir yerde gördüm.
Tom said he had nowhere to go.
- Tom gidecek bir yeri olmadığını söyledi.
Tom was nowhere to be seen.
- Tom görülecek bir yerde değildi.
I have Tom's address somewhere.
- Herhangi bir yerde Tom'un adresine sahibim.