He lives somewhere around the park.
- O, parkın civarında bir yerde yaşıyor.
He lives somewhere about here.
- O, burada bir yerde yaşıyor.
Tom says he thinks he could live anywhere.
- Tom herhangi bir yerde yaşayabileceğini sandığını söylüyor.
Tom claims that he wasn't anywhere near the murder scene at the time of the murder.
- Tom cinayet anında cinayet mahalline yakın bir yerde olmadığını iddia ediyor.
Do you feel at home anywhere?
- Herhangi bir yerde evinizdeymiş gibi hisseder misiniz?
His daughter is eager to go with him anywhere.
- Kızı onunla birlikte herhangi bir yere gitmeye isteklidir.
I remember seeing you all somewhere.
- Hepinizi bir yerde gördüğümü hatırlıyorum.
I thought we were going to go somewhere.
- Bir yere gideceğimizi düşünmüştüm.
Tom was nowhere to be seen.
- Tom görülecek bir yerde değildi.
Tom said he had nowhere to go.
- Tom gidecek bir yeri olmadığını söyledi.
I have Tom's address somewhere.
- Herhangi bir yerde Tom'un adresine sahibim.