The man passed away a few hours ago.
- Adam bir kaç saat önce vefat etti.
We almost got caught a few times.
- Biz neredeyse bir kaçkez yakalandık.
Afghanistan and Iran both changed their national anthems several times in the course of the 20th century.
- Afganistan ve İran her ikisi de milli marşlarını 20.yüzyıl boyunca birkaç kez değiştirmişti.
The temperature fell several degrees.
- Sıcaklık birkaç derece düştü.
You know that two nations are at war about a few acres of snow somewhere around Canada, and that they are spending on this beautiful war more than the whole of Canada is worth.
- Kanada civarında bir yerde birkaç dönüm karla ilgili iki ulusun savaşta olduğunu ve bu güzel savaşa tüm Kanada'nın değdiğinden daha çok para harcadıklarını bilirsiniz.
He got a broken jaw and lost some teeth.
- Kırık bir çenesi var ve birkaç dişini kaybetti.
I visited Romania a few years ago.
- Birkaç yıl önce Romanya'yı gördüm.
You can't be hungry. You had a snack a few minutes ago.
- Aç olamazsın. Birkaç dakika önce abur cubur yedin.
I visited Romania a few years ago.
- Birkaç yıl önce Romanya'yı gördüm.
Only a few people understood me.
- Sadece birkaç kişi beni anladı.
Tom has a couple of friends in Boston.
- Tom'un Boston'da birkaç arkadaşı var.
A couple of flights were delayed on account of the earthquake.
- Depremden dolayı birkaç uçuş ertelendi.
Tom and Mary have gone swimming together a number of times.
- Tom ve Mary birkaç kez birlikte yüzmeye gittiler.
Tom died a number of years ago.
- Tom birkaç yıl önce öldü.
There were multiple disclaimers at the start of the video.
- Videonun başında birkaç feragatname vardı.
The judge was forced to slam her gavel down multiple times in order to restore order to the court.
- Hakim mahkemeye düzeni sağlamak için birkaç sefer tokmağı aşağı vurmak zorunda kaldı.
A number of students are absent today.
- Bugün birkaç öğrenci eksik.
Tom and Mary have gone swimming together a number of times.
- Tom ve Mary birkaç kez birlikte yüzmeye gittiler.
The nuclear family is a young prejudice; in fact, families have only been built around the few immediate members in the last 50 or 60 years of relative wealth.
- Çekirdek aile genç bir önyargıdır; aslında, aileler sadece göreli zenginliğin son 50 ya da 60 yılı içinde birkaç yakın üyenin etrafında inşa edilmiştir.
Tom was among the few who survived.
- Tom hayatta kalan birkaç kişi arasındaydı.
If you have any interesting books, lend me some.
- İlginç kitapların varsa, bana birkaç tane ödünç ver.
Not eating or drinking anything for a couple of days may result in death.
- Birkaç günlüğüne hiçbir şey yememek veya içmemek ölümle sonuçlanabilir.