beweisen teriminin Almanca Türkçe sözlükte anlamı
- (Gramer) beweist bewies hat bewiesen ispat etmek, ortaya koymak
- {bı'vayzın} kanıtlamak, ispat etmek
- kanıtlamak, ispatlamak; göstermek, ortaya koymak
- v. bı'vayzın kanıtlamak, ispat etmek
- ispatlak
- ispatla
- sağlamasını yapmak
- isbat
- ispatlamak
- kanıtlamak
Bize hiçbir şey kanıtlamak zorunda değilsin.
-Du musst uns nichts beweisen.
Hiçbir şeyi kanıtlamak zorunda değilim.
-Ich muss überhaupt nichts beweisen.
- ispat etmek
- tanıtlamak
beweisen teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı
- demonstrate
- {f} gösteri yapmak
- demonstrate
- {f} ispat etmek
- demonstrate
- {f} kanıtlamak
- demonstrate
- {f} göstermek
Yeteneğini göstermek için bu az bulunur fırsatı en iyi şekilde kullanmalısın.
-You should make the most of this rare opportunity to demonstrate your talent.
Mary'nin kirpilerin üstündeki kitabı onun bu hayvanlara sevgisini göstermektedir.
-Mary's book on hedgehogs demonstrates her love for these animals.
- demonstrate
- {f} göstererek tanıtmak
- demonstrate
- {f} ispatlamak
- demonstrate
- açımlamak
- demonstrate
- gösteren
- demonstrate
- gösteri
Öğrenciler, yeni hükümete karşı gösteri düzenlediler.
-The students demonstrated against the new government.
1960'larda, Japon üniversite öğrencileri kendi hükümetlerine karşı gösteri düzenlediler.
-In the 1960's, Japanese college students demonstrated against their government.
- demonstrate
- nümayiş
- demonstrate
- açıklamak
- demonstrate
- kullanılışını göstermek
- demonstrate
- gösteri yapmak/düzenlemek
- demonstrate
- açıklayarak tanıtmak
- demonstrate
- ispat et
Öğretmen fikri bir deneyle ispat etti.
-The teacher demonstrated the idea with an experiment.
- demonstrate
- {f} kanıtlamak, ispat etmek: He has demonstrated his loyalty to the firm. Şirkete olan bağlılığını kanıtladı
- demonstrate
- (örneklerle) kanıtlamak
- demonstrate
- (fiil) göstermek, örnekle açıklamak, gösteri yapmak; ispat etmek, kanıtlamak, ispatlamak
- demonstrate
- göster,ispat et
İlgili Terimler
beweisen teriminin Almanca İngilizce sözlükte anlamı
- proved, proven}
- to demonstrate something
- to manifest
- to display
- to prove {proved
- demonstrate
I don't know how to demonstrate it, since it's too obvious!
-Ich weiß nicht, wie ich es beweisen soll, so selbstverständlich wie es ist!
- Die jüngsten Daten beweisen das Gegenteil.
- Recent data is evidence/proof to the contrary
- Er will sich ständig beweisen.
- He is trying to prove himself all the time
- Er wollte das Gegenteil beweisen.
- He tried to prove that black is white
- Ich reagierte mit der offenen Aufforderung an sie, das Gegenteil zu beweisen.
- I responded with an open challenge to her to prove the opposite
- Ich werde dir beweisen, dass du falsch liegst.
- I'm going to make you eat your words
- aus Mangel an Beweisen
- for lack of evidence
- aus Mangel an Beweisen
- owing to lack of evidence
- etw. beweisen
- to evidence something
- etw. beweisen
- to prove something {proved
- etw. beweisen
- proved, proven}
- etw. schlüssig beweisen
- to prove something consistently
- mangels Beweisen
- for lack of evidence
- mangels Beweisen
- owing to lack of evidence
- nicht zu beweisen
- unprovable
- seine Unschuld beweisen
- to prove one's innocence
- sich beweisen (seine Fähigkeiten unter Beweis stellen)
- to prove oneself
- was zu beweisen war /wzbw./
- quod erat demonstrandum (Q.E.D.; which was to be demonstrated)
- wegen Mangels an Beweisen
- for lack of evidence
- wegen Mangels an Beweisen
- owing to lack of evidence