being very sure of or positive about something

İngilizce - Türkçe

being very sure of or positive about something teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

İlgili Terimler

confident

kendinden emin

Tom kesinlikle kendinden emin görünüyor. - Tom certainly sounds confident.

O kendinden emin ve güçlü. - He's confident and strong.

confident

{s} kendine güvenen

Mary kendine güvenen ve bağımsızdır. - Mary is confident and independent.

Tom gerçekten kendine güvenen bir çocuk. - Tom is a really confident kid.

confident

{s} emin

Tenis maçını kazanacağımdan eminim. - I'm confident that I'll win the tennis match.

Tom kesinlikle kendinden emin görünüyor. - Tom certainly looks confident.

confident

{s} güvenli

Çok güvenli hissetmiyorum. - I don't feel very confident.

Artık gerçekten güvenli hissediyorum. - I'm feeling really confident now.

confident

{s} cüretli

confident

inanan

confident

özünden emin

confident

{s} inançlı

confident

kani

confident

confidently güvenle

confident

{s} atak

confident

{s} kuşkusuz

confident

tereddüt etmeden

İngilizce - İngilizce

being very sure of or positive about something teriminin İngilizce İngilizce sözlükte anlamı

confident

Heceleme

be·ing ve·ry sure of or pos·i·tive a·bout some·thing

Türkçe nasıl söylenir

biîng veri şûr ıv ır päzıtîv ıbaut sʌmthîng

Telaffuz

/ˈbēəɴɢ ˈverē ˈsʜo͝or əv ər ˈpäzətəv əˈbout ˈsəmᴛʜəɴɢ/ /ˈbiːɪŋ ˈvɛriː ˈʃʊr əv ɜr ˈpɑːzətɪv əˈbaʊt ˈsʌmθɪŋ/