becoming greater, expanding, growing

listen to the pronunciation of becoming greater, expanding, growing
İngilizce - Türkçe

becoming greater, expanding, growing teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

increasing
{s} çoğalan
increasing
artan

Leyla'nın giderek artan orandaki garip davranışları onun anne ve babasını çok endişelendiriyordu. - Layla's increasingly odd behavior worried her parents a lot.

Son zamanlarda, bilgisayar kullanımında artan çeşitlilik, ofis alanlarının çok ötesine uzandı. - Recently, the increasing diversity of computer use has extended far beyond the realms of the office.

increasing
artırıcı
increasing
yükseltme
increasing
artağan
increasing
(Kimya) artma

Öğrenim yapmak için yurtdışına giden öğrenci sayısı her yıl artmaktadır. - The number of students going abroad to study is increasing each year.

Trafik kazalarının sayısı giderek artmaktadır. - Traffic accidents are increasing in number.

increasing
{i} artış
increasing
{f} art

Son zamanlarda, bilgisayar kullanımında artan çeşitlilik, ofis alanlarının çok ötesine uzandı. - Recently, the increasing diversity of computer use has extended far beyond the realms of the office.

Bu kasabanın nüfusu artıyor. - This town is increasing in population.

increasing
artarak
increasing
{i} artırma

Ne yazık ki kavşaklardaki trafik sinyallerinin sayısını artırmak trafik kazalarının sayısın azaltmaya yardımcı olmadı. - Unfortunately, increasing the number of traffic signals at intersections didn't help decrease the number of traffic accidents.

increasing
(isim) artırma
increasing
(sıfat) çoğalan
İngilizce - İngilizce
{s} increasing