Tom çok sağduyulu, değil mi?
- Tom is very discreet, isn't he?
Tom'un sağduyulu olduğunu düşünüyorum.
- I think Tom is discreet.
Çok ağzı sıkı olacağım.
- I'll be very discreet.
Merak etme Mary, ben ağzı sıkı olacağım.
- Don't worry, Mary, I'll be discreet.
Tom ihtiyatlı bir şekilde partiden erken ayrıldı.
- Tom discreetly left the party early.
Annesi çocuğu ihtiyatlı biçimde gözledi.
- His mother discreetly kept an eye on the boy.
Tom bana Mary'nin ihtiyatlı olacağını düşündüğünü söyledi.
- Tom told me that he thought Mary would be discreet.
Annesi çocuğu ihtiyatlı biçimde gözledi.
- His mother discreetly kept an eye on the boy.
John just doesn't understand that laughing at Mary all day is not very discreet.
... the town recovers all of its discreet charm ...