beşik

listen to the pronunciation of beşik
Türkçe - Türkçe
Bir şeyin doğup geliştiği yer: "Sırbistan'ın beşiği ve kaynağı burasıdır."- F. R. Atay
Bir şeyin doğup geliştiği yer
Bebekleri yatırmaya ve sallayarak uyutmaya yarayan, tahta veya demirden yapılmış sallanır bir çeşit küçük karyola
Ambalajlanacak malın biçimine uygun olarak alta konulan parça veya parçaların tümü
Süt çocuklarını yatırmaya ve sallayarak uyutmaya yarayan, tahta veya demirden yapılmış sallanır bir çeşit küçük karyola
Yüz üstü yatışta, geriye bükülü ayak bileklerini ellerle kavrayarak karın üzerinde baş ve ayak yönünde sallanma
Yüzüstü yatışta, geriye bükülü ayak bileklerini ellerle kavrayarak karın üzerinde baş ve ayak yönünde sallanma
Süt çocuklarını yatırmaya ve sallayarak uyutmaya yarayan, tahta veya demirden yapılmış sallanır bir çeşit küçük karyola: "Ayaklarının ucuna basarak beşiğin yanına geldi."- H. E. Adıvar
(Osmanlı Dönemi) MİHAD
gahvare
beşik kertiği
Daha beşikte iken anası babası tarafından nişanlanmış kimse
beşik kertme
Erkek ve kızın daha beşikte bebekken, gelecekte evlenmesine dair verilen karar. Dede Korkut Kitabı'nda geçer. Anadolu'da bu gelenek şöyle işler: Bir kızın doğum haberini alan ve bu kızın ailesiyle akraba olmak isteyen erkek ailesi, kızın ailesine bir beşik yollar ve söz kesilmiş olur. Beşik kırdı da denir
beşik kertme
Bebeğin daha beşikte iken bir başka bebekle anası babası tarafından nişanlanması
beşik salıncak
Bayram yerinde kurulan bir tür salıncak
altın beşik
Bir elleriyle kendi bileklerini kavrayan iki kişinin, öteki elleriyle karşılıklı olarak birbirlerinin bileklerini tutmaları
beşik