baharlı

listen to the pronunciation of baharlı
Türkçe - İngilizce
spiced
spiced, spicy
flavoured [Brit.]
flavored
{s} spicy
{i} flavoured
Bahar
(isim) Spring

Next spring I want to go to Hawaii. - Önümüzdeki bahar Hawaii'ye gitmek istiyorum.

Many flowers start blooming in springtime. - Birçok çiçekler baharda çiçeklenmeye başlar.

bahar
{i} May

The villagers are dancing around the Maypole. - Köylüler bahar bayramı direğinin etrafında dans ediyorlar.

Maybe after easter, spring will come. - Belki paskalyadan sonra bahar gelecek.

bahar
spring; verdure, flowers, blossoms
bahar
youth, youthful period of life
bahar
verdure
bahar
seasoning

The seasoning is just right. - Baharat tam sağlıklıydı.

Add seasoning, seasoned oil, and chili, to the boiling water. - Kaynar suya, baharat, baharatlı yağ ve biber ekleyin.

bahar
blossom
bahar
spices

Tom added some interesting spices to the stew. - Tom, güvece bazı ilginç baharatlar ekledi.

What spices did you use? - Hangi baharatları kullandın?

bahar
blossoms
bahar
spring of
bahar
of the season between winter and summer
bahar
1.spring (the season)
bahar
of spring

I'm looking forward to the return of spring. - Baharın gelişini dört gözle bekliyorum.

I'm looking forward to the return of spring. - Baharın gelişini iple çekiyorum.

bahar
springtide
bahar
(Tabiat Doğa) (bitki) [syn.: bahar, baharat, ot] herb, spice
bahar
springtime

Many flowers start blooming in springtime. - Birçok çiçekler baharda çiçeklenmeye başlar.

bahar
flowers, blossoms
bahar
{i} spice

This store has a variety of spices. - Bu mağaza çeşitli baharatlara sahiptir.

Hunger is the best spice. - Açlık en iyi baharattır.

bahar
{i} youth
bahar
{i} flower

This plant flowers at the beginning of spring. - Bu bitki baharın başlarında çiçek açar.

Some flowers bloom in the spring and other flowers bloom in the fall. - Bazı çiçekler Baharda, bazıları sonbaharda açarlar.

İngilizce - İngilizce

baharlı teriminin İngilizce İngilizce sözlükte anlamı

bahar
A weight used in certain parts of the East Indies, varying considerably in different localities, the range being from 223 to 625 pounds
Türkçe - Türkçe

baharlı teriminin Türkçe Türkçe sözlükte anlamı

BAHARLI
İçinde karabiber, karanfil, tarçın gibi maddeler bulunan
BAHAR
(Osmanlı Dönemi) f. Kış ile yaz arasındaki mevsim. İlk bahar. Rebi
bahar
Gençlik çağı
bahar
Bu mevsimde ağaçlarda açan çiçekler ve yapraklar
bahar
Kuzey yarım küre için, 21 Martta gündüz gece eşitliğiyle başlayarak 22 Haziranda gün dönümü ile biten, kış ve yaz arasındaki mevsim, ilkyaz, ilkbahar: "Biz çiçeği bahardan bahara görürüz."- T. Buğra
bahar
Sığır gözü, papatya, sığır papatyası, sarı papatya
bahar
Kuzey yarım küre için, 21 martta gündüz gece eşitliğiyle başlayarak 22 Haziran'da gün dönümü ile biten, kış ve yaz arasındaki mevsim
bahar
Kuzey yarım küre için, 21 Martta gündüz gece eşitliğiyle başlayarak 22 Haziranda gün dönümü ile biten, kış ve yaz arasındaki mevsim; ilkyaz, ilkbahar
bahar
Yiyecek ve bazen de içeceklere hoş koku ve tat vermek için kullanılan tarçın, karanfil, zencefil, karabiber gibi maddelerle yapılan karışım
baharlı