bahşetme

listen to the pronunciation of bahşetme
Türkçe - Türkçe
(Hukuk) Bağışlama, verme, tanıma
Bahşetmek işi
bahşetmek
Bağışlamak, sunmak: "Geçmiş zamanların bize bahşettiği daha mükemmel bolluğu hatırlayacaktık."- Y. K. Karaosmanoğlu
bahşetmek
Bağışlamak, sunmak
bahşetme