başlatıcı

listen to the pronunciation of başlatıcı
Türkçe - İngilizce
(Gıda) primer
(Denizbilim) promoter
(Gıda) actuator
starter

It's a great conversation starter. - Bu harika bir konuşma başlatıcısı.

It's a good conversation starter. - Bu iyi bir konuşma başlatıcısı.

(Biyokimya) promotor
(Denizbilim) inducer
(Biyokimya) trigger
initiator
(Bilgisayar) launcher
başla
begin

Let's go back before it begins to rain. - Yağmur başlamadan önce geri dönelim.

Birth is, in a manner, the beginning of death. - Doğum,bir şekilde,ölümün başlangıcıdır.

başla
began

You began to learn Esperanto. - Esperanto öğrenmeye başladınız.

Next month it'll be five years since he began playing the violin. - Önümüzdeki ay keman çalmaya başlayalı beş yıl olacak.

başla
(Bilgisayar) run

The dog began to run. - Köpek koşmaya başladı.

Tom abandoned his car that had run out of gasoline and started walking. - Tom benzini biten arabasını terk etti ve yürümeye başladı.

başla
{f} beginning

All beginnings are difficult. - Bütün başlangıçlar zordur.

Birth is, in a manner, the beginning of death. - Doğum,bir şekilde,ölümün başlangıcıdır.

başla
log on
başla
begun

The War of 1812 had begun. - 1812 Savaşı başlamıştı.

When we went to the hall, the concert had already begun. - Salona gittiğimizde, konser çoktan başlamıştı.

başla
gotten start
başla
fall to
başla
go about

Now I must go about my work. - Şimdi işime başlamalıyım.

başla
strike up

The student center is a good place to strike up conversations. - Öğrenci merkezi konuşmalara başlamak için iyi bir yer.

başla
got start
başla
knuckle down
başla
set about

I must set about that work without delay. - Gecikmeden o işe başlamalıyım.

We got up early and set about cleaning our house. - Erken kalktık ve evimizi temizlemeye başladık.

başla
get start
başla
enter upon
başla
get down to

It's time to work now. Let's get down to business. - Şimdi çalışma vakti. İşe başlayalım.

We must get down to our homework. - Biz ödevimize başlamalıyız.

başla
commence

Hostilities commenced. - Düşmanlıklar başladı.

Tom's trial commenced three days later. - Tom'un davası üç gün sonra başladı.

başla
start off

I quit my job and moved so I could start off with a clean slate. - Maziye sünger çekip yeniden başlamak için işimi bıraktım ve taşındım.

Let's start off on the same page. - Aynı sayfada başlayalım.

başla
went about
başla
got down to
başla
log#on