başlatıcı

listen to the pronunciation of başlatıcı
Türkçe - İngilizce
(Gıda) primer
(Denizbilim) promoter
(Gıda) actuator
starter

It's a great conversation starter. - Bu harika bir konuşma başlatıcısı.

It's a good conversation starter. - Bu iyi bir konuşma başlatıcısı.

(Biyokimya) promotor
(Denizbilim) inducer
(Biyokimya) trigger
initiator
(Bilgisayar) launcher
başla
begin

I go into the store, and who do I see? An American friend, who immediately begins to tell me what has been going on with him since we last met. - Mağazaya gidiyorum ve kimi görüyorum? Onunla son kez buluştuğumuzdan beri kendisinde neler gittiğini bana hemen anlatmaya başlayan bir Amerikan arkadaşımı.

School begins at nine and is over at six. - Okul dokuzda başlar ve altıda biter.

başla
began

He began to work for that company last year. - O, geçen yıl o şirket için çalışmaya başladı.

Next month it'll be five years since he began playing the violin. - Önümüzdeki ay keman çalmaya başlayalı beş yıl olacak.

başla
(Bilgisayar) run

He stopped smoking and started running. - Sigarayı bıraktı ve koşmaya başladı.

Tom abandoned his car that had run out of gasoline and started walking. - Tom benzini biten arabasını terk etti ve yürümeye başladı.

başla
{f} beginning

All beginnings are difficult. - Bütün başlangıçlar zordur.

The beginning is the most important part of the work. - Başlangıç işin en önemli kısmıdır.

başla
log on
başla
begun

The French and Indian War had begun. - Fransız ve Hint Savaşı başlamıştı.

My memory of her has begun to recede. - Onunla ilgili anılarım azalmaya başladı.

başla
gotten start
başla
fall to
başla
go about

Now I must go about my work. - Şimdi işime başlamalıyım.

başla
strike up

The student center is a good place to strike up conversations. - Öğrenci merkezi konuşmalara başlamak için iyi bir yer.

başla
got start
başla
knuckle down
başla
set about

She had no idea how to set about her work. - İşine nasıl başlayacağı konusunda bir fikri yoktu.

We got up early and set about cleaning our house. - Erken kalktık ve evimizi temizlemeye başladık.

başla
get start
başla
enter upon
başla
get down to

Now let's get down to work. - Şimdi çalışmaya başlayalım.

It's time to work now. Let's get down to business. - Şimdi çalışma vakti. İşe başlayalım.

başla
commence

Commencement is typically the first or second Saturday in April. - Başlangıç genellikle nisan ayının birinci ya da ikinci cumartesisidir.

Tom's trial commenced three days later. - Tom'un davası üç gün sonra başladı.

başla
start off

I quit my job and moved so I could start off with a clean slate. - Maziye sünger çekip yeniden başlamak için işimi bıraktım ve taşındım.

There's nothing better than a good cup of coffee to start off the day. - Güne başlamak için güzel bir fincan kahveden daha iyi bir şey yoktur.

başla
went about
başla
got down to
başla
log#on