associated with others (in a crime etc)

listen to the pronunciation of associated with others (in a crime etc)
İngilizce - Türkçe

associated with others (in a crime etc) teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

involved
{s} ilişkili

Neyin ilişkili olduğunu biliyorum. - I know what's involved.

Genellikle doğrudan ilişkili değildi. - He usually was not involved directly.

involved
{s} karışmış

O cinayet davasına karışmış gibi görünüyor. - She seems to be involved in that murder case.

Tom'un olanlara karışmış olabileceğini düşünüyorum. - I think Tom might be involved in what happened.

involved
{s} karışık

Bu karışıklığa karışmamı asla istememiştim. - I never wanted you to get involved in this mess.

involved
çatak
involved
anlaşılmaz
involved
karmaşık
involved
{f} içer
involved
(with ile) (kişisel ya da cinsel yönden) yakın
involved
içer(mek)
involved
(Mimarlık) burgaç
involved
{s} bulaşmış
involved
{s} kapılmış
involved
{s} dalmış
involved
{s} ilgili

İlgili risklerin farkındayım. - I'm aware of the risks involved.

Bu işlemle ilgili önemli ölçüde bürokrasi vardır. - There's a lot of red tape involved in this procedure.

involved
{s} kapsayan
involved
kolayca anlaşılamayan
involved
x içer/gerektir/karıştır
İngilizce - İngilizce
involved
associated with others (in a crime etc)