as much as you can't even imagine

listen to the pronunciation of as much as you can't even imagine
İngilizce - Türkçe
akıl almayacak kadar çok
as much as
olduğu kadar

Romanlar geçmişte olduğu kadar çok okunmuyor. - Novels aren't being read as much as they were in the past.

Onları ziyaret etmeden önce, kültürleri hakkında mümkün olduğu kadar çok bilgi sahibi olduk. - We learned as much as possible about their culture before visiting them.

as much as
olabildiği kadar
as much as
aynı miktarda
as much as
kadar

Erkek kardeşim benim yediğimin iki katı kadar yemek yiyor. - My brother eats twice as much as I do.

Haber onu, beni şaşırttığı kadar, çok şaşırttı. - The news surprised him as much as it did me.

as much as
kadar çok

Mary'nin onu sevdiği kadar çok Tom Mary'yi sevmiyordu. - Tom didn't love Mary as much as she loved him.

Tom onun senin satmaya çalıştığın o zımbırtıya 300 dolar kadar çok harcamaya istekli olduğunu söylüyor. - Tom says he's willing to spend as much as $300 on that gizmo you're trying to sell.

as much as
aynı
as much as
bile
İngilizce - İngilizce

as much as you can't even imagine teriminin İngilizce İngilizce sözlükte anlamı

as much as
to the same extent; up to the desired amount
as much as you can't even imagine

    Heceleme

    as much as you can't e·ven im·ag·ine

    Türkçe nasıl söylenir

    äz mʌç äz yu känt ivîn îmäcın

    Telaffuz

    /ˈaz ˈməʧ ˈaz ˈyo͞o ˈkant ˈēvən əˈmaʤən/ /ˈæz ˈmʌʧ ˈæz ˈjuː ˈkænt ˈiːvɪn ɪˈmæʤən/