as much as

listen to the pronunciation of as much as
İngilizce - Türkçe
olduğu kadar

Onları ziyaret etmeden önce, kültürleri hakkında mümkün olduğu kadar çok bilgi sahibi olduk. - We learned as much as possible about their culture before visiting them.

Çin'e gidersem, bu mümkün olduğu kadar çok Çince konuşmak amacıyla olurdu. - If I go to China, it would be for the purpose of speaking Chinese as much as possible.

olabildiği kadar
aynı miktarda
kadar

Haber onu, beni şaşırttığı kadar, çok şaşırttı. - The news surprised him as much as it did me.

O, benim kazandığımın üç katı kadar çok kazanıyor. - He earns three times as much as I do.

kadar çok

Onun Tom'a güvendiği kadar çok Tom Mary'ye güvenmiyor. - Tom didn't trust Mary as much as she trusted him.

Tom beni otuz dolara istediğin kadar çok yiyebileceğin bir restorana götürdü. - Tom took me to a restaurant where you can eat as much as you want for thirty dollars.

aynı
bile
as as
kadar
İngilizce - İngilizce
to the same extent; up to the desired amount
as much as

    Türkçe nasıl söylenir

    äz mʌç äz

    Telaffuz

    /ˈaz ˈməʧ ˈaz/ /ˈæz ˈmʌʧ ˈæz/

    Videolar

    ... I MEAN, WE DO LOVE HIM AS MUCH AS THE OTHER KIDS, RIGHT? ...
    ... NOT AS MUCH AS THE OTHERS, OF COURSE... ...