Baş katip çalışkan bir adam değil fakat üstlerine nasıl yaltaklanacağını bildiği için çabuk ilerliyor.
- The chief clerk is not a hardworking man, but gets ahead rapidly because he knows how to curry favor with his superiors.
Japonya'ya gitmek istemeyi tercih etmemin sebebi onların çalışkan ve dürüst kişilikleridir.
- The reason I prefer to go to Japan is that the people in Japan are hardworking and have honest personalities.
Adam akıllı ve çalışkan.
- The man is intelligent and industrious.
Çalışkan olmadan başarılı olamazsın.
- You cannot succeed without being industrious.
Tom çok çalışkan bir öğrencidir.
- Tom is a very hardworking student.
Tom çok çalışkan değil.
- Tom isn't very hardworking.
O gayretli ve çalışkandır.
- He's industrious and hard working.
O, gayretli olmadıkça yeni projesinde başarısız olabilir.
- He might fail in his new project unless he is industrious.
Sami çok çalışkan biri adamdı.
- Sami was a very hard-working guy.
Mary çok çalışkan bir kadın.
- Mary is a very hard-working woman.
Kunduzlar çalışkan hayvanlardır.
- Beavers are hard-working animals.
Bush çalışkan bir ekip kurdu.
- Bush put together a hard-working team.