The gap between them has narrowed.
- Onlar arasındaki aralık daraldı.
Buses are running at 20 minute intervals.
- Otobüsler 20 dakikalık aralıklarla çalışıyor.
The volcano erupts at regular intervals.
- Volkan düzenli aralıklarla püskürür.
Leave the door ajar when you go.
- Gittiğiniz zaman kapıyı aralık bırakın.
The door to the house was ajar.
- Evin kapısı aralıktı.
Tom left the door open a crack.
- Tom kapıyı biraz aralık bıraktı.
There are 31 days in December.
- Aralıkta 31 gün vardır.
In December 1941, the United States was at war.
- Aralık 1941 yılında, Amerika Birleşik Devletleri savaştaydı.
He will be back a week from today, that is, on December 10.
- O, bugünden itibaren bir hafta sonra geri dönecek, yani, 10 Aralıkta.
There are 31 days in December.
- Aralıkta 31 gün vardır.