Anne pastayı üç parçaya böldü.
- Mother divided the cake into three parts.
Ölüm hayatın tamamlayıcı bir parçasıdır.
- Death is an integral part of life.
Teklifin diğer kısımlarını tartıştılar.
- They debated other parts of the proposal.
Tayland'da ülkenin bazı kısımları pirinç yetiştirmek için şimdiden aşırı kuru hale geldi.
- In Thailand it has already become too dry to grow rice in some parts of the country.
Parti Mac tarafından organize edildi.
- The party was organized by Mac.
Onların tarafında bir hataydı.
- It was a mistake on their part.
Japonya'nın dış yardımları yurttaki ekonomik yavaşlamadan dolayı kısmen azalıyor.
- Japan's foreign aid is decreasing in part because of an economic slowdown at home.
Bu yol deprem sonucu kısmen yıkıldı.
- This road was partly destroyed in consequence of the earthquake.
Çocuğunuzun doğumundan sonra işinizi yarım gün yapmalısınız.
- After the birth of your child, you should make your work part-time.
Yarın partiye gelecekmisin?
- Will you come to the party tomorrow?
Sana kısmen katılıyorum.
- I'm in partial agreement with you.
Joseph Conrad Belçika Kongo'da kendi kişisel deneyime kısmen dayalı olarak Heart of Darkness'ı yazdı.
- Joseph Conrad wrote Heart of Darkness in part based on his personal experience in Belgian Congo.
Topluma yardımcı olmak için görevimi yapmaya çalışıyorum.
- I try to do my part to help the community.
Tom zaten görevini yaptı.
- Tom has already done his part.
Yandaki ev biraz gürültülü. Onların parti yapıp yapmadıklarını merak ediyorum.
- The house next door is a bit loud. I wonder if they're throwing a party.
Gelecek Cumartesi, yani 25 Ağustos'ta bir parti düzenlenecek.
- A party will be held next Saturday, that is to say, on August 25th.
Tom parti için üç yüz dolarlık bütçe ayırdı.
- Tom budgeted three hundred dollars for the party.
Bu cihazlar özellikle yüksek kaliteli işçilikle ayırt edilir.
- These devices are distinguished by particularly high-quality workmanship.
Ben toplu ödemeyi taksitle ödemeye tercih ederim.
- I prefer payment in full to payment in part.
The decay of the shrine is due, in part, to acid rain.
- Der Verfall des Schreins liegt zum Teil am sauren Regen.
Japan's foreign aid is decreasing in part because of an economic slowdown at home.
- Zum Teil ist die Abnahme der Entwicklungshilfeleistungen Japans auf einen heimischen ökonomischen Abschwung zurückzuführen.