I am writing articles about strikes.
- Grevler hakkında makaleler yazıyorum.
I am writing an article.
- Bir makale yazıyorum.
I'm writing a letter.
- Bir mektup yazıyorum.
He is writing to some friends of his.
- O bazı arkadaşlarına yazıyor.
This is a cursive script.
- Bu bir bitişik el yazısı.
I was amazed to learn that fewer and fewer young people can write in cursive.
- El yazısı kullanabilen genç insanların sayısının gitgide azaldığını şaşkınlıkla öğrendim.
I will write a review of that book.
- Ben o kitap için bir eleştiri yazısı yazacağım.
This is a cursive script.
- Bu bir bitişik el yazısı.
Today I watched a play of a script written by a friend.
- Bugün senaryosu bir arkadaş tarafından yazılmış bir oyun izledim.
The medal had an inscription.
- Madalyanın bir yazısı var.
The inscription carved into the rock is from the sixth century B.C.
- Kayaya oyulmuş yazıt milattan önce altıncı yüzyıldandır.
Tom's essay had many typos.
- Tom'un denemesinin birçok yazım hataları vardı.
Didn't madam Rodriguez want to see my essay?
- Madam Rodriguez deneme yazımı görmek istemedi mi?
This story was written by my friend.
- Bu hikaye arkadaşım tarafından yazıldı.
This is a story written in simple English.
- Bu, basit İngilizce ile yazılmış bir hikaye.
Her composition is very good except for two or three spelling errors.
- İki ya da üç yazım hatası hariç onun kompozisyonu çok iyi.
Her composition is very good except for a few errors in spelling.
- Onun kompozisyonu birkaç yazım hatası dışında çok iyi.
Today I watched a play of a script written by a friend.
- Bugün senaryosu bir arkadaş tarafından yazılmış bir oyun izledim.
I can't read handwritten script, so could you please write it in printed script?
- Ben el yazılı senaryoyu okuyamam, bu nedenle bunu kitap harfleriyle yazar mısınız?
The stories in the book are written for her.
- Kitaptaki hikayeler onun için yazılıyor.
The stories written by Amy Church are all interesting.
- Amy Church tarafından yazılmış hikayeler ilginçtir.
The printer needs paper.
- Yazıcıya kağıt lazım.
Taro is writing a term paper.
- Taro, dönem ödevi yazıyor.
Sorry, that's a typo.
- Üzgünüm, o bir yazım hatası.
Spellchecking will usually catch most of your typos.
- Yazım denetimi genellikle yazım hatalarınızın çoğunu yakalayacaktır.
Esperanto is written phonetically with an alphabet of 28 letters.
- Esperanto, 28 harfli alfabe ile fonetik olarak yazılır.
Please write the answer on this piece of paper.
- Lütfen cevabı bu kâğıt parçasına yazınız.
I'm reading a fascinating memoir.
- Büyüleyici bir anı yazısı okuyorum
My friends pushed me to write a memoir.
- Arkadaşlarım bir anı yazısı yazmam için beni zorladı.
Tom was signing autographs in front of the theater.
- Tom tiyatronun önünde kendi el yazısıyla imza atıyordu.
Esperanto is written phonetically with an alphabet of 28 letters.
- Esperanto, 28 harfli alfabe ile fonetik olarak yazılır.
A text in Esperanto is written phonetically using an alphabet of 28 letters.
- Esperanto bir metin, fonetik olarak 28 harfli bir alfabe kullanılarak yazılır.
In the Middle Ages, anyone who'd oppose to the Holy Scriptures was murdered.
- Orta çağlarda, Kutsal Yazılara karşı çıkan herhangi biri öldürüldü.
Heads I win, tails you lose.
- Turalar ben kazanırım, yazılar sen kaybedersin.
There were a lot of writings about homosexuality.
- Eşcinsellikle ilgili birçok yazılı eser vardı.
They are apocryphal writings.
- Onlar uydurma yazılar.