A dreary landscape spread out for miles in all directions.
 - Kasvetli bir manzara, her yöne millerce yayıldı.
We should check the spread of the disease.
 - Biz hastalığın yayılmasını kontrol etmeliyiz.
Layla lived on a sprawling ranch.
 - Leyla geniş bir alana yayılan bir çiftlikte yaşıyordu.
Urban sprawl is environmentally damaging.
 - Kentsel yayılım çevresel olarak zarar verir.
Layla lived on a sprawling ranch.
 - Leyla geniş bir alana yayılan bir çiftlikte yaşıyordu.
In Japan, bowing is common courtesy.
 - Japonya'da eğilmek yaygın bir nezakettir.
The Indians fought with bows and arrows.
 - Kızılderililer yaylarla ve oklarla savaştılar.
Tom often thinks of Mary when he hears a string quartet.
 - Tom yaylı sazlar dörtlüsü duyduğunda sık sık Mary'yi düşünür.
A violin is a stringed instrument.
 - Keman, yaylı bir enstrümandır.
The fire, which has been raging for over a week in eastern California, continues to expand.
 - Bir haftadır kırıp geçiren Doğu Kaliforniya'daki yangın, yayılmaya devam ediyor.
I cannot release that information. It is private.
 - O bilgiyi yayınlayamam. O özel.
In 1998, Dan Brown released Digital Fortress. Five years later he completed another best seller, The Da Vinci Code.
 - Dan Brown 1998 yılında  Dijital Kaleyi yayınlandı. O, beş yıl sonra başka bir best seller  Da Vinci Şifresini tamamlandı.
Tom was guilty of spreading lies about Mary.
 - Tom Mary hakkında yalanları yaymakla suçluydu.
The rain kept the fire from spreading.
 - Yağmur yangının yayılmasını engelledi.
That organization disseminates a lot of information, none of which can be trusted.
 - O örgüt hiçbiri güvenilir olamayacak kadar çok bilgiyi yaymaktadır.
The fire had spread to the next building before the firemen came.
 - İtfaiye gelmeden yangın sonraki binaya yayıldı.
We should check the spread of the disease.
 - Biz hastalığın yayılmasını kontrol etmeliyiz.
The arc of the moral universe is long, but it bends toward justice.
 - Ahlaki evrenin yayı uzun, ancak adalete doğru eğilir.
Bicycles are a form of transportation that provides exercise and does not emit pollution.
 - Bisikletler egzersiz sağlayan ve kirliliği yaymayan bir ulaştırma şeklidir.
Planets don't emit light by themselves.
 - Gezegenler kendiliğinden ışık yaymazlar.
Yay! I have finally finished my work!.