Their traditional life style no longer exists.
- Onların geleneksel yaşam tarzı artık yok.
She has a healthy life style.
- O sağlıklı bir yaşam tarzına sahiptir.
She has a healthy lifestyle.
- O sağlıklı bir yaşam tarzına sahiptir.
Take a fresh look at your lifestyle.
- Yaşam tarzınıza dikkatle bir göz atın.
This is the American way of life.
- Bu Amerikan yaşam tarzıdır.
How dare you criticize my way of life!
- Yaşam tarzımı değiştirmeye nasıl cesaret edersin!
My grandmother never changed her style of living.
- Büyükannem yaşam tarzını hiçbir zaman değiştirmedi.
I'm living a secular lifestyle.
- Ben laik bir yaşam tarzı yaşıyorum.
Tom has a healthy lifestyle.
- Tom'un sağlıklı bir yaşam tarzı vardır.
She soon adjusted to his way of life.
- Kısa sürede yaşam tarzına alıştı.
Take a fresh look at your lifestyle.
- Yaşam tarzınıza dikkatle bir göz atın.
I think he needs to alter his lifestyle.
- Yaşam tarzını değiştirmesi gerektiğini düşünüyorum.