violent or rapid motion; a rushing onward or away; esp

listen to the pronunciation of violent or rapid motion; a rushing onward or away; esp
الإنجليزية - التركية

تعريف violent or rapid motion; a rushing onward or away; esp في الإنجليزية التركية القاموس.

drive
dürtü

Doğum kontrol haplarının olası bir yan etkisi, cinsel dürtüdeki kayıptır. - A possible side effect of the contraceptive pill is a loss of sex drive.

Onun düşük bir cinsel dürtüsü var. - She has a low sex drive.

drive
muharrik
drive
(Bilgisayar) sürücüsü

Bir yarış arabası sürücüsü olmanın hayalini kurardım. - I used to dream about becoming a race car driver.

Arabada sorun yok, sadece sen kötü bir sürücüsün. - Nothing is the matter with the car. It's just that you are a bad driver.

drive
inisiyatif
drive
çalışmaya zorlamak
drive
(taşıt) sürmek
drive
(araba/vb.) çekiş
drive
yürütmek
drive
-e zorlamak
drive
şiddetle tahrik etmek
drive
{f} önüne katmak
drive
{f} (drove, --n)
drive
{i} düşmanı püskürtme
drive
sürüklenmek
drive
{i} top sürme
drive
{i} sürücü

O, bir sürücü olarak demir yolunda çalışır. - He works on the railroad as a driver.

Ben onun iyi bir sürücü olduğunu düşünüyorum. - I think he is a good driver.

drive
{f} acele etmek
drive
(Nükleer Bilimler) sürgü
drive
sıkmak
الإنجليزية - الإنجليزية
drive
violent or rapid motion; a rushing onward or away; esp
المفضلات