uzatmalar

listen to the pronunciation of uzatmalar
التركية - الإنجليزية
(Spor) extra time
(Spor) overtime
uzatma
extension

An extension is currently under construction. - Bir uzatma şu an yapım aşamasında.

That extension cord looks dangerous to me. You see where it's frayed there? - Bu uzatma kablosu bana tehlikeli gibi görüyor. Nereden yıprandığını görüyor musun?

uzatma
{i} stretch

I want to stretch my legs. - Ben bacaklarımı uzatmak istiyorum.

I wouldn't mind stretching my legs a little. - Bacaklarımı biraz uzatmamın benim için bir sakıncası yok.

uzatma
extra time
uzatma
longdrawn
uzatma
(Bilgisayar) circumflex
uzatma
seine net
uzatma
(Askeri) extend

I'd like to extend my stay through Sunday. - Kalışımı Pazar gününe kadar uzatmak istiyorum.

Tom hopes to extend his stay in Boston. - Tom Bostonda kalışını uzatmayı umuyor.

uzatma
stretching

I wouldn't mind stretching my legs a little. - Bacaklarımı biraz uzatmamın benim için bir sakıncası yok.

uzatma
(Spor) overtime
uzatma
(Ticaret) prorogation
uzatma
extension device
uza
drag on
uza
get longer
uza
draw out
uzatma
prolongation
Uzatma
extention

Where is the extansion cable?.

uza
scat
uza
reach

He reached out for the book. - O, kitabı almak için uzandı.

She reached out to take his hat. - Şapkasını almak için uzandı.

uzatma
lengthening, protraction; extension, prolongation; extra time; seine net
uzatma
lengthening
uzatma
continuation
uzatma
extending

Tom wanted to check the applicant's character reference before extending an offer. - Tom teklifi uzatmadan önce başvuranın karakter referansını kontrol etmek istedi.

Gooseberries are fruits that are effective at extending life. - Bektaşi üzümü hayatı uzatmada etkili meyvelerdir.

uzatma
protraction
uzatma
continuance
uzatma
spread
uzatma
extratime
uzatma
fishnet one end of which is secured to the shore while it is in use
uzatma
renewal
uzatma
elongation
uzatma
tiebreak
التركية - التركية

تعريف uzatmalar في التركية التركية القاموس.

Uzatma
(Hukuk) TEMDİT
Uzatma
(Osmanlı Dönemi) TERFİL
uzatma
Uzatmak işi, temdit
uzatma
Ünlülerin uzun söylenişi
uzatma
iki ucu yivli, boru ekleme parçası
uzatma
Sıhhi tesisatçılıkta kısa boruları uzatmak için kısa boru parçası
uzatma
Oyun içerisindeki duraklama dakikaları
uzatma
Bir ucu kıyıya bağlı durumda denize uzatılıp bırakılarak kullanılan balık ağı
uzatma
Eşit sayılarla biten bir elemeli oyunu, kazananın belli olması amacıyla, kurallarına uygun olarak belli bir süre daha sürdürmek
uzatma
Uzatmak işi, temdit. Ünlülerin uzun söylenişi
uzatma
Temdit
uzatmalar
المفضلات