Avoid walking alone in remote locations.
Sapa yerlerde yalnız yürümekten kaçının.
I lost my apple tv remote. - apple tv nin uzaktan kumandasını kaybettim.
Tom Mary'den uzaktan kumandayı aldı ve kanalları değiştirdi.
- Tom grabbed the remote control from Mary and changed channels.
Uzaktan kumandan var mı?
- Do you have the remote?
Ben alışılmadık bir yere aşık oldum.
- I fell in love in an unlikely place.
Vergilerimizin düşürülmesi uzak ihtimal.
- It's highly unlikely that our taxes will be lowered.
Tom'un Çin dominosu oynamayı bildiği çok uzak ihtimal.
- It's very unlikely Tom knows how to play mahjong.
Çok olasılık dışı görünmüyor.
- It doesn't sound so unlikely.
O, Nepal'de uzak bir köyde doğdu.
- She was born in a remote village in Nepal.
Uzak bilgisayarlarıma erişmek için sık sık SSH'ı kullanırım.
- I often use SSH to access my computers remotely.
Manzara Batı Virginia'nın uzak bir kesimindeki küçük bir dağ köyüydü.
- The scene was a tiny mountain village in a remote section of West Virginia.
... Maybe in Japan, it's unlikely for us to evacuate at such an ...
... But, at the time, it seemed like a very unlikely proposition. ...