الإنجليزية - التركية
تعريف unable to be seen; not visible في الإنجليزية التركية القاموس.
- invisible
- görünmez
Online olduğunu görmedim ki Evet, görünmez modundaydım.'
-I didn't see that you were online. Yes, I was in invisible-mode.'
Bu sebeple, Komite'nin Parlamento'nun Görünmez Üyeleri hakkındaki raporuna dikkat çekmek isterim.
-I would therefore like to draw attention to the Report of the Committee on Invisible Members of Parliament.
- invisible
- (Tıp) Görülemeyen, gözle seçilemeyen
- invisible
- Gizli
- invisible
- görülmez
Bakteriler çıplak gözle görülmezler.
-Bacteria are invisible to the naked eye.
- invisible
- (sıfat) görünmez
- invisible
- görünmeyen
- invisible
- {s} çabuk kestirilemez
- invisible
- resmi hesaplarda gözükmeyen
- invisible
- mal
- invisible
- (Tıp) invizibl
- invisible
- {s} görülmez, görünmez, gözle seçilemez
- invisible
- görülemez
- invisible
- (özellikle kâr zarar hesaplarında) deftere kayıtlı olmayan
- invisible
- resmi hesaplarda görülmeyen
المصطلحات ذات الصلة
الإنجليزية - الإنجليزية
تعريف unable to be seen; not visible في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- invisible
technology That has undergone chroma keying, thus is not seen on-screen.
unable to be seen; not visible
الواصلة
un·a·ble to be seen; not vis·i·bleالنطق
Resimler
المفضلات