Bir taksi çağırdım çünkü yağmur yağıyordu.
- I called a cab, because it was raining.
Yağmur nedeniyle toplantı iptal edildi.
- The meeting was canceled because of the rain.
Bence yarın yağmur yağmayacak.
- I think it won't rain tomorrow.
Yarın İngiltere'nin güneyinde yağmur yağacak.
- Tomorrow it will rain in the south of England.
Tekrar yağmur yağdırmak için kaç tane kurbanlık kuzuya ihtiyacımız var?
- How many sacrificial lambs do we need to bring the rain back?
Pazardan beri yağmur yağmaktadır.
- It has been raining since Sunday.
Yaklaşık bir haftadır yağmur yağmaktadır.
- It's been raining for about a week.
Bombs rained from the sky.
It will rain today.
The boxer rained punches on his opponent's head.
... For millions of years as the planet cools, rain pours down, ...
... this region was shaped by the combination action of wind and rain on ...