Justin Bieber müzik kariyerine başladığında on dört yaşındaydı.
- When Justin Bieber started his music career, he was fourteen years old.
Trompet müzikal bir enstrümandır.
- The trumpet is a musical instrument.
Onun çalışması kabul edilebilir, ama mükemmel olmaktan uzak.
- His work was acceptable, but far from excellent.
Havaalanı ne kadar uzak?
- How far away is the airport?
Jon, Tom'dan çok daha çekicidir.
- Jon is far more attractive than Tom.
O, bana bir yalan söyleyecek kadar çok ileri gitti.
- He went so far as to call me a liar.
Tom ne kadar uzağa gittiğini görmek için kilometre sayacını kontrol etti.
- Tom checked his odometer to see how far he'd driven.
Uzağa gitsen bile, telefon üzerinden birbirimizle temas kurmaya devam edelim.
- Even if you go far away, let's keep in touch with each other over the phone.
Söz konusu sorular ekonominin çok ötesine geçiyor.
- The questions involved go far beyond economics.
Onun modernizasyonu beklentilerimin çok ötesindeydi.
- Its modernization was far beyond my expectations.
Tom notaları okuyamaz.
- Tom can't read sheet music.
Tom nota okumayı bilmiyordu.
- Tom didn't know how to read music.
Tom karısı Mary ile birlikte Boston'dan çok uzakta olmayan bir çiftlikte yaşıyor.
- Tom lives on a farm with his wife, Mary, not too far from Boston.
Tom bizden uzakta olmayan kirasız küçük bir evde yaşıyordu.
- Tom was living rent-free in a small house not too far from us.
Gözden ırak olan, gönülden ırak olur.
- Far from eye far from heart.
Müzik hayatımızı hava gibi çevreler.
- Music surrounds our lives like air.
Tom is musically talented as well.
- Tom is also musically talented.
Tom is musically talented, too.
- Tom is musically talented as well.
... I want to encourage the fans to experience the music and ...
... -( samba music playing ) - WELL, THAT'S A BIG YES. ...