to feel generous or optimistic

listen to the pronunciation of to feel generous or optimistic
الإنجليزية - التركية

تعريف to feel generous or optimistic في الإنجليزية التركية القاموس.

expand
genişlemek
expand
{f} büyümek
expand
açındırmak
expand
genişletme

Bu şekilde, üniversite öğrencilerinin ufkunu genişletmek için fırsatları var. - In this way, the students of the university have the opportunity to expand their horizons.

Emperyalizm, güçlü zümrelerin başka topluluklara hükmederek imtiyazlarını koruyup genişletmeye çalıştığı ideoloji ve pratiktir. - Imperialism is an ideology and practice of powerful groups trying to secure or expand their privileges via dominating other groups.

expand
genleşmek
expand
pirinç
expand
kabarmak
expand
genişle

Çalışarak, pazarlarımızı genişletebiliriz. - With work, we can expand our markets.

İş bu yıl % 50 oranında genişlemiştir. - The business has expanded by 50% this year.

expand
büyütmek

Tom işini büyütmek istedi. - Tom wanted to expand his business.

expand
genleşmek (fizik)genişletmek, büyümek (genel anlamda )

He expands his business everyyear.

expand
genişlet

Üniversitedeki öğrencilerin bu şekilde kültürel ufuklarını genişletme olanağı var. - In this way, the students of the University have the opportunity to expand their cultural horizons.

O, araştırmasını genişletti. - He expanded his research.

expand
genişletmek;genişlemek
expand
(Avrupa Birliği) genişle(t)mek, büyü(t)mek
expand
(Tekstil) açmak, yaymak, genişletmek
expand
(fiil) şişirmek, büyütmek, genişletmek, açmak, yayılmak, genişlemek, şişmek, açılmak, gelişmek, büyümek, dönüşmek
expand
açıl/genişle/genişlet
expand
{f} dönüşmek
expand
{f} genişletmek; genişlemek; büyütmek; büyümek
expand
{f} fiz. genleşmek; genleştirmek
الإنجليزية - الإنجليزية
expand
to feel generous or optimistic

    الواصلة

    to feel gen·er·ous or op·ti·mis·tic

    التركية النطق

    tı fil cenırıs ır äptımîstîk

    النطق

    /tə ˈfēl ˈʤenərəs ər ˌäptəˈməstək/ /tə ˈfiːl ˈʤɛnɜrəs ɜr ˌɑːptəˈmɪstɪk/
المفضلات