to bring an object on the horizon into view

listen to the pronunciation of to bring an object on the horizon into view
الإنجليزية - التركية

تعريف to bring an object on the horizon into view في الإنجليزية التركية القاموس.

raise
büyütmek (çocuk)
raise
{f} artırmak
raise
{f} yetiştirmek

Sebzeler yetiştirmek için bu alanı kullanabilir miyim? - Can I use this area to raise vegetables?

Annem bizi yetiştirmek için çok çalıştı. - My mother worked hard in order to raise us.

raise
{i} yükselme

O yükselmeyi hak ediyorum. - I deserve that raise.

raise
{i} çıkıntı
raise
{f} zam yapmak
raise
bir araya getirmek
raise
şardonlamak
raise
(Teknik,Tekstil) tüylendirmek
raise
refetmek
raise
büyütmek

Sen hapishanedeydin bu yüzden çocuklarımızı kendim büyütmek zorunda kaldım. - You were in prison, so I had to raise our children by myself.

Sami'nin karısı çocuğunu yalnız başına büyütmek için ayrıldı. - Sami's wife was left to raise her child alone.

raise
öndürmek
raise
{f} neden olmak
raise
(isim) çıkıntı, kabartı, yükselme, artış, zam, yokuş, rampa
raise
{f} kabartmak
raise
{f} son vermek
raise
toplamak besleyip üretmek
raise
ses yükseltmek
raise
(fiil) kabartmak, kaldırmak, artırmak, yükseltmek, dikmek, ayağa kaldırmak, yol açmak, neden olmak, toplamak, yetiştirmek, büyütmek, beslemek, zam yapmak, son vermek, ruh çağırmak, karayı görmek
الإنجليزية - الإنجليزية
raise
to bring an object on the horizon into view

    الواصلة

    to bring an ob·ject on the ho·ri·zon in·to view

    التركية النطق

    tı brîng ın ıbcekt ôn dhi hırayzın întı vyu

    النطق

    /tə ˈbrəɴɢ ən əbˈʤekt ˈôn ᴛʜē hərˈīzən əntə ˈvyo͞o/ /tə ˈbrɪŋ ən əbˈʤɛkt ˈɔːn ðiː hɜrˈaɪzən ɪntə ˈvjuː/
المفضلات