Sermayesi için karlı bir yatırım arıyordu.
- He looked for a profitable investment for his capital.
Düzenleme son derece karlı olduğunu kanıtladı.
- The arrangement proved highly profitable.
İnsanlara şirketinin kazançlı olduğunu düşündürmek için tek ihtiyacın olan şey muhasebende küçük bir el çabukluğu.
- All you need is a little sleight of hand in your accounting to make people think your company is profitable.
Ödünç para verme bu ülkede kazançlı bir iştir.
- Money lending is a profitable business in this country.
Her şahsın dinlenmeye, eğlenmeye, bilhassa çalışma müddetinin makul surette sınırlandırılmasına ve muayyen devrelerde ücretli tatillere hakkı vardır.
- Everyone has the right to rest and leisure, including reasonable limitation of working hours and periodic holidays with pay.
Fakir Japon göçmenler düşük ücretle çalışmaya istekliydiler.
- Poor Japanese immigrants were willing to work for low pay.
Kredi kartıyla ödeyebilir miyim?
- Can I pay with a credit card?
Bugün senin öğle yemeğin için parayı ben ödeyeceğim.
- I'll pay the money for your lunch today.
Son zamanlarda, ona maaş çekini zamanında vermiyorlar.
- Recently, they have not been giving her her paycheck on time.
Ben kumar için biçilmiş kaftan değilim. Belki sadece şanssızım fakat maaşım için çalışmak daha emin bir şeydir.
- I'm not cut out for gambling. Maybe I'm just unlucky, but working for my pay is more of a sure thing.
Ben bir kredi kartı ile ödemek istiyorum.
- I would like to pay with a credit card.
Tom arabasını yanlış yere park ettiği için ceza ödemek zorunda kaldı.
- Tom had to pay a fine because he parked in the wrong place.
Bir otel odasına dünya kadar para vermek istemiyorum.
- I don't want to pay through the nose for a hotel room.
Aşk için ödediğimiz bedel bu.
- It's the price we pay for love.
Birisi bedeli ödemek zorunda.
- Someone has to pay the price.
O kadar fazla ödemeye param yetmez.
- I cannot afford to pay so much.
Ödeme yapmadan restorandan ayrıldı.
- He left the restaurant without paying.
... levied on the profitable exchange of goods ...
... allow the functioning of viable, profitable news ...