Nükleer savaşa karşı olmak için kuantum fiziğinde bir doktoraya ihtiyacın yok.
- You don't need a PhD in quantum physics to be against nuclear war.
Üniversite arkadaşım terör karşıtı.
- My university friend is against terror.
Sıkıntılı günlere karşı biraz para biriktirmelisiniz.
- You should save some money against a rainy day.
O, yasalara aykırıdır.
- This is against the law.
O, yasalara aykırıdır.
- That's against the law.
Avrupa para birimleri dolar karşısında zayıfladı.
- The European currencies have weakened against the dollar.
Avrupa para birimleri dolar karşısında zayıfladı.
- European currencies weakened against the dollar.
Tom'un kedisi bacağına dayalı kıvrılıp yatmıştı.
- Tom's cat snuggled against his leg.
Onun fikrinin lehinde mi yoksa aleyhinde misin?
- Are you for or against his idea?
Savcı benim Tom aleyhinde tanıklık yapmamı istiyor.
- The DA wants me to testify against Tom.
Oy yirmi sekiz lehte ve yirmi aleyhteydi.
- The vote was twenty-eight for and twenty against.
Tom Boston'a taşınmayı düşündü ama aleyhte karar verdi.
- Tom considered moving to Boston, but decided against it.
Nükleer savaşa karşı olmak için kuantum fiziğinde bir doktoraya ihtiyacın yok.
- You don't need a PhD in quantum physics to be against nuclear war.
Güçlü yen Japonya'nın ihracat endüstrisinin aleyhine davranmaktadır.
- The strong yen is acting against Japan's export industry.
Eşim aleyhine asla tanıklık etmezdim.
- I'd never testify against my wife.
Neyle karşı karşıya olduğunu anlamanı istiyordum.
- I wanted you to understand what you're up against.
Zaten Avrupalı müttefiklere karşı güçlü bir mücadele ile karşı karşıya kaldı.
- It already faced a strong fight against the European Allies.
Anne babasının arzusunun aksine şarkıcı oldu.
- He became a singer against his parents wishes.
Kocasının aksine çok genç görünüyor.
- She looks very young as against her husband.
Nükleer savaşa karşı olmak için kuantum fiziğinde bir doktoraya ihtiyacın yok.
- You don't need a PhD in quantum physics to be against nuclear war.
He turned the umbrella against the wind.
He now gave Mrs Deborah positive orders to take the child to her own bed, and to call up a maid-servant to provide it pap, and other things, against it waked.
He stands out against his local classmates.
The Tigers will play against the Bears this weekend.
The giant was silhouetted against the door.
The rain pounds against the window.
The puppy rested its head against a paw.
If you swim against the current, you must work harder.
You're either with us or against us.
- You are either with us, or against us.
If you're not with us then you're against us.
- If you're not with us, you're against us.
... that is what we're against if you wanna know the real impact this was a ...
... against. ...