الإنجليزية - التركية
تعريف to ask for habitually or from house to house في الإنجليزية التركية القاموس.
- beg
- yalvarmak
Bana yalvarmak zorunda değilsin.
-You don't have to beg me.
Arkadaşlarımın gelmesi için yalvarmak zorunda kaldım.
-I had to beg my friends to come.
- beg
- {f} of -den dilemek, -den rica etmek
- beg
- {f} kaçınmak
- beg
- {f} dilemek
- beg
- {f} arka ayakları üzerinde durmak
- beg
- {f} sakınmak
- beg
- {f} itiraf etmek
- beg
- {f} sustaya kalkmak
- beg
- beg the uestion dava veya iddiayı ispat olunmuş farzetmek
- beg
- beg önle/dilen/rica et
- beg
- avuç açmak
- beg
- yakarmak
- beg
- rica etmek
- beg
- istemek
Tom çoğu günleri turistik yerlerin önünde para istemek için harcadı.
-Tom spent most days begging for money in front of tourist attractions.
- beg
- dilenmek
Yasaya göre, sokakta dilenmek yasaktır.
-By law, begging in the street is forbidden.
- beg
- dile
Bir dilenciden daha iyi değilim.
-I am no better than a beggar.
Ben sizden özür dilemeliyim.
-I must beg your pardon.
- beg
- dile,dilen
المصطلحات ذات الصلة
الإنجليزية - الإنجليزية
تعريف to ask for habitually or from house to house في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- beg
- to ask for
- request, look for, seek
المصطلحات ذات الصلة
to ask for habitually or from house to house
الواصلة
to ask for ha·bi·tu·al·ly or from House to Houseالتركية النطق
tı äsk fôr hıbîçuli ır fırm haus tı hausالنطق
/tə ˈask ˈfôr həˈbəʧo͞olē ər fərm ˈhous tə ˈhous/ /tə ˈæsk ˈfɔːr həˈbɪʧuːliː ɜr fɜrm ˈhaʊs tə ˈhaʊs/
Resimler
المفضلات