Dört çarpı beş yirmidir.
 - Four times five is twenty.
Öğretmen çocukları, yaramazlık ettiklerinde ya da çarpım tablolarını ezbere okuyamadıklarında döverdi.
 - The teacher caned the children if they misbehaved or were unable to recite their times tables.
Ne alışveriş etmek ne de anneme hoşça kal demek için zamanım vardı.
 - I had neither the time to go shopping, nor to say goodbye to my mother.
Sanırım hoşça kal dememin zamanıdır.
 - I think it's time for me to say goodbye.
Eğer bir süre evden uzak olursam, posta servisini bırakacağım.
 - If I'm away from home for a period of time, I will stop mail delivery.
Onlar uzun süredir burada yaşıyor.
 - They have lived here for a long time.
Eski çağlarda tuz az bulunan ve maliyetli bir metaydı.
 - Salt was a rare and costly commodity in ancient times.
O kale eski antik çağda inşa edilmiştir.
 - That castle was built in ancient times.
Dün akşam iyi bir vakit geçirdim.
 - I had a good time last evening.
Facebook'taki arkadaşlarının resimlerine bakmak vakit kaybıdır.
 - Looking at your Facebook friends' photos is a waste of time.
Bir zaman makinen olduğunu hayal et.
 - Imagine that you have a time machine.
Ne zaman geri döneceksin?
 - What time will you be back?