Ben, yarışı kazanabilirim diye sıkı eğitim yapıyorum.
- I am training hard so that I may win the race.
Onların işlere ve eğitime ihtiyacı vardı.
- They needed jobs and training.
Köpeğimi eğiterek çok zaman harcıyorum.
- I've been spending a lot of time training my dog.
Tom, yerel bir spor salonunda ağırlık antrenmanı yaptı.
- Tom did weight training at a local gym.
Profesyonel sporcular antrenmana saatler harcarlar.
- Professional athletes spend hours training.
Eğitim oturumunun 16:00'da başlaması planlandı.
- The training session is scheduled to begin at 4 p.m.
Sanırım eğitim planına bağlı kalmalısın.
- I think you should stick to your training schedule.
Köpekleri eğitme hakkında bir şey biliyor musun?
- Do you know anything about training dogs?
Tom ağırlık çalışması yapar.
- Tom does weight training.
Bu makineyi çalıştırmak için özel bir eğitim gerekli değil.
- No special training is needed to operate this machine.
... businesses to work with community colleges so that they're setting up their training ...
... And you mentioned an interesting point of training ...