Tom is a horse trainer.
- Tom bir at eğiticisi.
The lion followed the trainer's commands.
- Aslan eğiticinin komutlarını takip etti.
Marriage should be mutually and infinitely educational.
- Evlilik karşılıklı olarak ve son derece eğitici olmalı.
Tom is a respected educational psychologist.
- Tom saygın bir eğitici psikoloktur.
In my opinion, Tatoeba is a pleasant and instructive pastime.
- Bence Tatoeba hoş ve eğitici bir uğraştır.
None of the books are instructive.
- Kitaplardan hiçbiri eğitici değil.