the form grand is used as the plural for meaning 8

listen to the pronunciation of the form grand is used as the plural for meaning 8
الإنجليزية - التركية

تعريف the form grand is used as the plural for meaning 8 في الإنجليزية التركية القاموس.

grand
{i} bin dolar

Ben sadece üç bin dolar yaptım. - I just made three grand.

grand
{s} muhteşem
grand
ihtişamlı
grand
gösteriş
grand
{i} k.dili. kuyruklu piyano
grand
{s} genel

Büyükbabam sabah kahvaltısını genellikle saat altıda yer. - My grandfather usually eats breakfast at six.

grand
yüksek

Onun büyük babası yüksek rütbeli bir askerdi. - His grandfather was a soldier of high degree.

Büyükusta satrançta en yüksek ulaşılabilir ünvandır. - Grandmaster is the highest achievable title in chess.

grand
bütün

Büyükannem kendisinin bütün hayatını bana anlattı. - My grandmother told me about her whole life.

Tom bütün yaz büyükannesi ile birlikte kalıyor. - Tom has been staying with his grandmother all summer.

grand
tatlı

Büyükanne torunlarına tatlılar vermektedir. - The grandmother gives sweets to her grandchildren.

grand
kuyruklu piyano

Kuyruklu piyanonun hiçbir pedalı yoktur. - The grand piano has no pedal at all.

O ezgiyi kuyruklu piyanosunda çaldı. - She played that tune on her grand piano.

grand
ince
grand
enfes
grand
çok iyi

Büyükannem çok iyi yemek pişirebilir. - My grandmother can cook very well.

Büyükanne çok iyi görünüyordu. - Grandmother looked very well.

grand
baş

Büyükanne masayı kendi başına taşıdı. - Grandmother carried the table by herself.

Bu görkemli planları yapmak iyi fakat tabağında sahip olduğunla başlamanı istiyorum. - It's fine to make grandiose plans, but I'd like you to start with what you have on your plate.

grand
görkemli

Bu görkemli planları yapmak iyi fakat tabağında sahip olduğunla başlamanı istiyorum. - It's fine to make grandiose plans, but I'd like you to start with what you have on your plate.

grand
{i} argo bin dolar
grand
{s} önemli

Çoğumuz ebeveynlerimiz ve büyük ebeveynlerimizden önemli ölçüde daha varlıklı olmamıza karşın, onu yansıtan mutluluk seviyeleri değişmemiştir. - While most of us are significantly better off financially than our parents and grandparents, happiness levels haven't changed to reflect that.

grand
{s} asil
grand
{s} ağırbaşlı
الإنجليزية - الإنجليزية
grand