Gündüz vakti okumayı severim.
- I like reading by daylight.
Doğal gün ışığı olan büyük bir banyo bu daireye aittir.
- A large bathroom with natural daylight belongs to this apartment.
Tom gün ışığından önce eve geldi.
- Tom got home just before daylight.
O Pablo ile evleneceğini açıkça ilan ettiğinde, neredeyse büyük annesine kalp krizi geçirtecekti , halasının gözlerini yuvasından fırlattıracaktı fakat küçük kız kardeşi gururla baktı.
- When he openly declared he would marry Pablo, he almost gave his grandmother a heart attack and made his aunt's eyes burst out of their sockets; however, his little sister beamed with pride.
Annem gözlerinde yaşlarla bana baktı.
- My mother looked at me with tears in her eyes.
Onu kendi gözlerimle gördüm.
- I saw it with my own eyes.
Gözlerimi tekrar açar açmaz, Amina bira bardağının tabanından bana bakıyordu.
- Once I opened my eyes again, Amina was staring at me through the bottom of her beer glass.
... to vulnerable people. If you can't afford artificial eyes for your blind kid, we'll ...
... have blond hair and blue eyes, I didn't have muscles like Flash Gordon, but it was a scientist ...